Bu yazıda, Vladimir Nabokov’un hayatını, eserlerini ve o meşhur Lolita’sını konu alacağım.

Nabokov’un Hayatı

Nabokov ve Vera

Vladimir Nabokov, 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilir ve oldukça renkli bir hayata sahiptir. Nabokov, 22 Nisan 1899’da Rusya’nın Saint Petersburg şehrinde aristokrat bir ailede doğdu. Ailesi zengin ve kültürlüydü, bu da Nabokov’un çok küçük yaşlardan itibaren edebiyata ve dil öğrenimine olan ilgisini besledi.

Nabokov’un çocukluğu ve gençliği, Rusya’daki siyasi karışıklıkların gölgesinde geçti. 1917 Bolşevik Devrimi sonrasında ailesiyle birlikte Rusya’yı terk etmek zorunda kaldı ve Batı Avrupa’ya göç etti. İngiltere’de Trinity College, Cambridge’de eğitim gördü ve burada Rus ve Fransız edebiyatı üzerine çalıştı.

1920’lerde Nabokov, Berlin’de yaşamaya başladı ve bu dönemde ilk romanlarını yazdı. Bu eserler genellikle Rusça yazılmıştı ve Nabokov, bu dönemde birçok Rus göçmeni için popüler bir yazar haline geldi. 1930’larda ise Nazizmin yükselişiyle birlikte Nabokov ve Yahudi kökenli eşi Véra, Avrupa’dan ayrılmaya karar verdi.

1940’ta Amerika Birleşik Devletleri’ne göç ettiler. Burada Nabokov, Cornell Üniversitesi’nde Rus ve Avrupa edebiyatı dersleri vererek akademik kariyerine devam etti. Amerika’da geçirdiği yıllar onun edebi kariyerinde bir dönüm noktası oldu ve en ünlü eseri “Lolita”yı bu dönemde yazdı. “Lolita”, Nabokov’a uluslararası ün kazandırdı ve edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Nabokov’un diğer önemli eserleri arasında “Pale Fire” ve “Ada” gibi romanlar ile çeşitli öyküler, şiirler ve eleştirel çalışmalar bulunur. Nabokov ayrıca kelebekler üzerine ciddi bilimsel çalışmalar yapmış ve bu alanda da saygı görmüştür.

1977’de İsviçre’nin Montreux kentinde yaşamını yitiren Nabokov, edebi mirası ve zengin diliyle 20. yüzyıl edebiyatının en etkileyici figürlerinden biri olarak anılır. Nabokov’un eserleri, karmaşık yapısı, ironik tonu ve zengin göndermeleri ile tanınır ve edebiyat dünyasında derin bir etki bırakmıştır.

Nabokov’un hayatını daha detaylı şekilde incelemek için İletişim Yayınları, 2011, Konuş, Hafıza’yı okuyabilir.

Vladimir Nabokov’un Türkiye’de yayımlanan eserleri

  • Lolita
  • Solgun Ateş
  • İnfaza Çağrı
  • Rus Edebiyatı Dersleri
  • Ada ya da Arzu
  • Arlekenlere Bak
  • Lujin Savunması
  • Edebiyat Dersleri
  • Don Quijote Dersleri
  • Yetenek
  • Maşenka
  • Sebastian Knight’in Gerçek Yaşamı
  • Bir Gün Batımının Ayrıntıları
  • Karanlıkta Kahkaha
  • Cinnet
  • Pnin
  • Rua Dam Vale
  • Laura’nın Aslı
  • Göz
  • Konuş Hafıza
  • Nikolai Gogol
  • İhtişam
  • Çarpık Dünya
  • Terra Incagnita – Toplu Hikayeler
  • Saydam Şeyler

Kitaplar için tıklayın.

Lolita Hakkında

Lolita

Lolita, sadece Nabokov’un en radikal eseri değil, edebiyat dünyasınında en radikal ve çarpıcı metnidir. Konusunu kısaca anlatmaya çalışacağım: Orta yaşlı bir edebiyat öğretmeni olan Humbert Humbert’ın, genç bir kız olan Dolores Haze’e, takma adıyla Lolita’ya olan takıntılı ve yasak aşkını anlatır. Humbert, Lolita’nın annesiyle evlenerek ona yakın olmanın yollarını arar. Ancak, annesinin beklenmedik bir şekilde ölümü üzerine, Humbert, Lolita ile Amerika genelinde dolaşan, karmaşık ve yasak bir ilişkiye başlar.

Roman, Humbert’ın bu obsesyonunun ve Lolita ile olan ilişkisinin psikolojik ve ahlaki boyutları üzerine yoğunlaşır. Nabokov, bu ilişkiyi Humbert’ın bakış açısından anlatarak, okuyucunun karakterlerin iç dünyasına ve Humbert’ın bükülmüş mantığına derinlemesine bir bakış sunar.

Bu kitap neden okunmalıdır?

Öncelikle, edebiyat, sadece güzel metinlerden ibaret değildir. Bazen yaşamın içindeki gerçekleri de bize anlatmalıdır, hayal dünyamızı pohpohlamamalıdır. Edebiyat, bence bir kurgudur ama sadece hayal ürünleri, gerçek dışılığı değil; gerçekleri de yansıtabilen kurguları içermelidir.

Şimdi ise Lolita’nın neden okunması gerektiğine gelelim. Kitaptaki en çarpıcı konu olan pedofili, maalesef ki hayatın bir gerçeğidir. Bu kitap da yukarıda yazdığım gibi gerçekleri yansıtan bir kurgu içerir. Sadece bu yüzden değil, ki en büyük neden bence budur, bir diğer neden ise dilin ustaca kullanılması ve bizi etik ve ahlaki bir sorgulamaya itmesidir.

Öyle ki bu kitap yüzünden Nabokov’un başına dertler gelmiştir. Véra; Nabokov’un ilk okuru, temsilcisi, daktilocusu, çevirmeni, sözcüsü, ilham kaynağı, şoförü, koruması (çantasında silah taşırdı), çocuklarının annesi ve o öldükten sonra da mirasının varisi oldu. Vladimir neredeyse her kitabını Véra’ya ithaf etti. Véra da Vladimir, Lolita’yı bir çöp kutusunda yakmak istediğinde ona engel oldu.

Okurken bana aşırı rahatsızlık ve utanç veren bir metindi. Zaman zaman kitabı yarıda bırakmak istedim ama bir yandan da edebiyat dünyasının en radikal ve hâlâ en çok satan kitabını da okumak istedim.

Lolita, bu zorlu süreçlerden geçerek günümüze gelmiştir. Lolita bu yüzden okunmalıdır.

Kategori:

Etiketler: