Bu yazıda, Mina Urgan’ın “Bir Dinozorun Anıları” kitabından bahsedeceğim. Bu kitap yayınlandıktan kısa süre sonra büyük ilgi gördü ve hâlâ da görmekte.

Mina Urgan kimdir?

Mina Urgan, 1916 yılında İstanbul’da doğmuş ve 2000 yılında yine İstanbul’da vefat etmiş olan Türk edebiyatının ve akademisinin önemli isimlerinden biridir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuş ve aynı bölümde uzun yıllar akademisyen olarak görev yapmıştır.

Urgan, edebiyat alanında yaptığı çalışmalar ve çevirilerle tanınır. İngiliz Edebiyatı üzerine çeşitli araştırmalar yapmış, Shakespeare ve Virginia Woolf gibi yazarların eserlerini Türkçeye çevirmiştir.

Bir Dinozorun Anıları

Bu kitap çıktığı yıldan bu yana ortalama 208.000 satış yapmıştır. İlk çıktığında büyük ilgi uyandırmıştır. Çünkü çok samimi bir dille bize anılarını anlatır. Bu kitabı okurken sanki Mina Urgan’ın yanında gibi hissediyorsunuz. Sizde sanki Abidin Dino, Arif Dino, Orhan Veli, Oktay Rıfat, Sait Faik ve daha nicesi gibi üstatlarla aynı masada oturup onlarla içip sohbet ediyorsunuz. Hayranı olduğumuz o büyük isimlerin kişisel hayatlarında nasıl insanlar olduğunu, o çok büyük şairlerin, yazarların bizler gibi gündelik sorunlarla da uğraştığını anlıyoruz.

Mina Urgan’a “Urgan” soyadını almasını Necip Fazıl Kısakürek, solculuğundan dolayı önermişti çünkü urgan ip demektir. Bu arada, tuhaf bir aileden bahsediyoruz; ailede herkes farklı soyadlara sahip. Biz de bazen düşünmez miyiz, keşke adımız veya soyadımız farklı olsa diye? İşte, bu aile soyad konusunda serbest.

Mina Urgan, anılarında bize şair olmak istediğini anlatır. Tıpkı babası Tahsin Nahit gibi. Tahsin Nahit, Fecr-i Ati topluluğunun bir üyesiydi ancak Mina Urgan, Fecr-i Ati topluluğunu pek başarılı bulmaz. Babası bu topluluğun bir parçası olsa bile, topluluğu eleştirmekten çekinmez. İşte böyle demokratik bir aileden geliyor.

Bu arada, Tahsin Nahit, Mina Urgan çok küçükken vefat eder, bu yüzden onu büyüten kişi babası Falih Rıfkı Atay’dır.

Yukarıda sadece birkaç örnek verdim. Kitabın içinde daha neler var neler! Kitabı elimden hiç düşürmedim. Okumaya başladığımda, iki gün gibi kısa bir sürede bitirdim. Ayrıca Mina Urgan’ın “Bir Dinozorun Gezileri” adlı başka bir kitabı daha var. O da büyük ilgiyle okunacak, kısa sürede bitirilebilecek bir kitap. “Bir Dinozorun Gezileri”nden bahsetmeden bu yazıyı kapatmayacağım. Aşağıda kısaca ondan da söz edeceğim.

Bir Dinozorun Gezileri

Mina Urgan, bu kitabı ”Küçük mutluluklara” diyerek açıyor. ”Bir Dinozorun Gezileri” kitabını, ”Bir Dinozorun Anıları” kitabı büyük ilgi gördükten sonra kaleme alıyor. Şimdi biraz kitabın içeriğinden bahsedeceğim:

“Bir Dinozorun Gezileri” eski Türkiye’yi bize çok iyi anlatıyor. “Anlatıyor” derken, politik tarafını değil; biraz politik tarafına değinmiş olsa da burada asıl önemli olan Türkiye’nin coğrafyası ve İstanbulluların Anadolu’ya bakış açısını anlatıyor ilk bölümde. Bu kısmı hayretler içinde ve eski Türkiye hakkında çok şey öğrenerek kapattım.

Diğer kısımlarda, Mina Urgan’ın seyahat ettiği diğer ülkeler yer alıyor. Bu ülkeler de oldukça ilginç. Türkiye’den sonra benim büyük bir ilgiyle okuduğum diğer kısım Rusya’ya dair olan bölümdü.

İşte yukarıda genel olarak Mina Urgan’ın iki anı kitabından bahsetmeye çalıştım. Umarım bu kitaplara karşı ilgi ve merak uyandırabilmişimdir.

Kategori:

Etiketler:

,