Aynalar; hakkındaki hurafeler, onlara baktığımızda getiren korkular ve daha nicesi… İşte bu konuda sizi bilgilendirmesini istediğim, garip ama heyecan verici bir yazı yazmak istiyorum. Gelin, “Ayna ayna söyle bana, var mı benden daha güzeli bu dünyada” dediğimiz aynalar hakkında bilgiler öğrenelim.

Aynalar ve Psikoloji

Aynalar Hakkında Bazı Hurafeler

Bu konuda çok fazla hurafe ve batıl inanç var. Kimileri bunların doğru olduğuna inanır. Bense bu konu hakkında yorum yapmak yerine batıl inanç ve hurafelere değinmek istiyorum. Yorum yapmak yerine sizlere bunlardan bahsedip, inanıp inanmamayı size bırakmayı tercih ediyorum.

Yedi yıl boyunca kötü şans

Bir aynayı kırmanın yedi yıl boyunca kötü şans getireceğine olan inanç, en yaygın olanı. Bu konuda edindiğim bilgide, ayna kırmanın Antik Roma’da, muhtemelen çok zor imal edilmesinden dolayı, saygısızlık sayılması ve ikinci inanç olarak, her yedi yılda bir hayatın kendini yenilediğine ve kişinin hayatında kırılmış parçaların onarılacağına inanmaktı.

Bloody Mary

“Doğruluk mu Cesaret mi” oyununda, cesaret bölümünde, loş bir odada mum yakıp aynaya onun (Bloody Mary) adını üç ya da on üç kez (bu konuda farklı kaynaklarda farklı sayılar var) söylerseniz, yansımada kanlar içinde bir kadın göreceğiniz iddia edilir.

Kırılmamış aynalar

Bir ayna düşmesine rağmen şayet kırılmadıysa bu iyi bir durumun işaretiymiş. Size şans getirir ancak eğer ayna kırılırsa tam tersine dönerek kötü bir duruma işaret eder.

Yatak odasında ayna bulundurmak

Yatak odasında ayna bulundurmanın, Feng Shui’ye göre enerjiyi iki katına çıkarabileceği ve bu durumun olumlu ya da olumsuz etkiler yaratabileceği düşünülür. Ayrıca, aynaların kabuslara neden olabileceği ve ruhun aynada kendini görüp karışabileceği inanışı da vardır. Bu nedenle, aynanın uyku kalitesine zarar verebileceği düşünülür ve bu tür inançlara sahip olanlar aynayı kapatmayı tercih edebilirler.

Aynaları örtmek

Efsaneye göre, bir ruh, bedeni gömülmeden önce bir ayna ile karşılaşırsa, ruhu aynada hapsolur. Bu, biri vefat ettiğinde, ruhu bedenden serbest kalıp dolaşmaya başlayınca olur. Bunun, aynaların kararmasına ve hatta ölen kişinin görüntüsüne dönüşmesine neden olduğu söylenir.

Aynaya Bakınca Neden Korkarız?

Kırık Ayna

Aynalara odaklandığımızda korkmamızın birkaç nedeni vardır, bunlar hem psikolojik hem de algısaldır.

  • Algısal Çarpıtmalar ve Troxler Etkisi: Uzun süre aynaya baktığımızda, beyin çevresel bilgiyi işlemekte zorlanıyor. Bu durum, özellikle de düşük ışıkta, yüz hatlarının çarpık veya bozulmuş görünmesine neden olabilir. Beynin bu algısal çarpıtmaları, kişinin kendi yansımasını yabancı, korkutucu veya hatta canavar gibi bir figür olarak görmesine yol açabilir. Bu durum, “Garip Yüz Yanılsaması” olarak bilinir ve bu da beyindeki görsel işlemenin sınırlarını zorlayan bir durumdur.
  • Garip Yüz Yanılsaması (Strange-Face Illusion): Uzun süre aynaya odaklanmak, beynin görsel uyaranları işlemekte zorlanmasına neden olabilir. Bu durumda, beyin aynadaki yansımayı yanlış yorumlayabilir, yüz hatlarını çarpıtır veya tamamen yabancı bir yüz gibi algılayabilir. Bu durum, kişinin kendini tanıyamamasına ve bu nedenle korkmasına yol açabilir. Bu durum, Giovanni Caputo tarafından yapılan deneylerle de desteklenmiştir.
  • Öz Eleştiri ve Yansıma: Aynalar, kişinin kendisiyle yüzleşmesine neden olur ve bu yüzleşme genellikle kendi kusurlarına odaklanma eğilimindedir. Kişi aynaya baktığında, özgüven eksikliği veya beden görüntüsüne yönelik sorunları varsa, bu kusurları daha da abartılı bir şekilde algılar. Kendini sürekli olarak eleştiren biri, aynada bu olumsuz düşünceleri tekrar yaşar ve bu da aynayla ilişkilendirilen korkuyu artırır.
  • Ayna ve Kimlik Karmaşası: Aynaya bakarken, kişinin kendine dair sahip olduğu sabit kimlik algısı değişebilir. Yansımada görülen yüz, tam olarak kişinin bildiği yüz olmayabilir, bu da kimlik karmaşası yaratabilir. Beyin, bu durumu bir tehdit olarak algılayabilir ve bu da korku tepkisi doğurur.
  • Ürkütücü Vadi (Uncanny Valley) Etkisi: Japon robotikçi Masahiro Mori tarafından ortaya atılan “Ürkütücü Vadi” kavramı, insana çok benzeyen ama tam olarak insan gibi olmayan şeylerin rahatsız edici bulunmasıdır. Aynalar da bu etkiden sorumlu olabilir çünkü aynada gördüğümüz yansıma her ne kadar bizim yüzümüz olsa da, zaman zaman beynimiz bu yansımayı tam olarak doğru algılamaz ve bu nedenle bir tedirginlik yaratır. Bu, beynimizin doğal bir savunma mekanizması olarak tanıdık olmayan şeylere karşı verdiği bir tepkidir.
  • Yansımanın Kendi Hayatı Olduğu İnancı: Tarih boyunca, aynaların sadece fiziksel yansımayı değil, aynı zamanda ruhun bir parçasını da yansıttığına inanılmıştır. Bu inanç, bir kişinin aynaya bakarken kendi ruhunu yansıttığını ve bu yansımanın bazen kendi yaşamından bağımsız hareket edebileceğini düşündürmüştür. Bu tür bir inanç, aynaya uzun süre bakıldığında ortaya çıkabilecek korkuyu artırabilir, çünkü yansımanın kontrol dışı olduğunu hissetmek insanlarda derin bir tedirginlik yaratır.
  • Kapalı Alan ve Yansıma Korkusu: Bazı insanlar için aynaya bakmak, kapalı bir alanda olma hissi yaratır. Özellikle küçük bir odada bulunan bir ayna, yansımaların sürekli tekrarlandığı ve çoğaldığı bir illüzyon yaratabilir. Bu, klostrofobiye benzer bir korkuya yol açabilir, çünkü beyin bu sonsuz yansıma döngüsünü işlemekte zorlanır ve bu da korkuya neden olur. Yansımanın çok fazla olması, mekansal algıyı bozabilir ve kişinin kendini kaybolmuş veya hapsolmuş hissetmesine yol açabilir.

Neden Aynaya Bakınca Korkarız da Kameraya Bakınca Korkmayız

Korkutucu Aynalar

Sonuçta ikisinde de kendimize bakıyoruz. Kendi kaydımızı izlerken korkmuyoruz veya anlık yansımamıza bakarken de. Ancak şu var:

Aynaya bakmak, diğer görsel medya türlerine odaklanmaktan farklıdır çünkü aynalar, anlık ve sürekli olarak kendimizi yansıtır. Bu yansımalar, beynimizin kendimizle ilgili oluşturduğu sabit kimlik algısıyla doğrudan çelişebilir ve bu durum birkaç nedenden dolayı rahatsız edici olabilir.

  • Anlık Geribildirim ve Kimlik Algısı: Aynalar, kişinin kendisini anlık olarak ve doğrudan yansıtır. Beynimiz, bu yansımayı sürekli olarak gerçek zamanlı bir şekilde işler. Eğer uzun süre aynaya bakılırsa, beyin bu tekrarlanan görsel uyaranları işlemekte zorlanabilir. Bunun sonucunda, yüz hatları veya diğer özellikler çarpık görünebilir, bu da kimlik algısında bir tür bozulmaya yol açabilir. Bu tür bir bozulma, videoda veya bir kamerada kaydedilen görüntülerde gerçekleşmez çünkü bu görüntüler sabittir ve anlık bir geribildirim sağlamaz.
  • Görsel ve Algısal İşlem Süreci: Bir aynaya bakarken, beynimiz sürekli olarak yansıyan görüntüyü işler ve bu işlem sırasında, özellikle aynaya yönelik odaklanma süresi uzadığında, algısal çarpıtmalar yaşanabilir. Bu durum, özellikle düşük ışıklı ortamlarda daha da artar. Aynı durum, önceden kaydedilmiş bir video veya kamera görüntüsü izlenirken yaşanmaz çünkü bu görüntüler statiktir ve değişken değildir.
  • Kimlik ve Benlik Yansıması: Bir aynaya baktığınızda, sadece fiziksel görüntünüzü değil, aynı zamanda zihinsel olarak kendinizi de yansıtırsınız. Bu, kişinin kendi kimliğiyle yüzleşmesine ve öz-eleştirilerde bulunmasına yol açabilir. Aynalar, bu yüzleşmeyi sürekli ve yoğun bir şekilde sağlayarak, kimlik algısının bozulmasına veya sorgulanmasına neden olabilir. Videolar veya kameralar, bu tür bir yoğunluk sağlamaz çünkü izleyici, görüntüyü pasif bir şekilde izler.

Kaynaklar

Batıl inançlar

Neden korkarız?

Farklı etki

Kategori:

Etiketler:

,